2006 yapımı bu film Türkiye'de vizyona girdiğinde pek tutulmadı fakat internet sayesinde çok fazla yayıldı. Koku üzerine yoğunlaşılmış değişik bir film. Filmin konusunu merak edenler için:
1766. Grasse, Güney Fransa.
Kalabalık şehir meydanında bir parfüm yapımcısı olan Jean-Baptiste Grenouille’ün (BEN WHİSHAW) hüküm giymesini izlemek için toplanmıştır. Halk zincirlerinden tutulup sürüklenen adamı kalenin balkonunda gördüğünde gürültüyle öldürülmesi için tezahürata başlar.
22 yıl önce. Paris.
Grenouille’in annesi (BİRGİT MİNİCHMAYR) yılın en sıcak gününde şehrin balık pazarının bulunduğu mahallede doğum yapmaktadır. Bu istenmeyen çocucğu çevresinden saklamaya çalışmaktadır. Fakat yeni doğan bebek çıkardığı inanılmaz gürültü sayesinde çevreden yetişenler tarafından annesinin gazabından kurtulur. Çocuk yaşayacaktır fakat annesi çocuğunu öldürmeye çalıştığı için asılarak idam edilecektir.
Grenouille hayatının ilk yıllarını Madame Gaillard’ın (SİAN THOMAS) yetimhanesinde geçirir.. Diğer çocuklar onda bir gariplik olduğunun farkındadılar. Altı yaşına geldiğinde küçük çocuk hala konuşamamaktadır fakat kokular hakkındaki inanılmaz yeteneği ortaya çıkmaya başlamıştır.
13 yaşına geldiğinde Madame Gaillard 10 franka Grenouille’I Grimal’a (SAM DOUGLAS) satar. Grimal bir deri işleme atölyesi işletmektedir. Yaşam şartları cehennemden beter, pis kokulu nitratlar,kokuşmuş postlar içinde geçmektedir fakat bu ortamda hayatta kalmayı başarıp genç bir adam olmuştur.
Paris’e ilk gittiğinde havada hiç tanımadığı yabancı kokuları keşfeder genç adam… Ve bu kokular onu hiç sahip olmadığı olamayacağı hayallerine sürükler… istemeden de olsa bir genç kadının ölümüne sebep olur...(sinemalar.com alıntı)
Filmden bir sahne, filmin sonları.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
10 Yorum:
kitabını okumuş biri olarak filmi o kadar da başarılı bulmadım açıkçası.
Kitabı okuduğunuzda hayal dünyanız size ait oluyor. Bu yüzden film sarmamış olabilir.
Bu filmi ben yapsaydım daha iyi yapardım diyebilir misiniz?
Filmi izledim,kitabıda okudum ama ben çok daha farklı hayal etmiştim ama film'de güzeldi.Bu sahnenin sonunda ölüyordu zaten.
:) Bu sahnede gerçekten 'melek' oldu diye düşünüyorum :)
Film çekmek gibi bir düşüncem hiç olmadı :)
Boleyn Kızında da aynısı oldu önce kitap sonra film ama filmi beğendim,demek istediğim oyuncuların duygu aktarımını tam ifade edebilmeleriydi.
Valla bunu geçen gün aldım ama daha izlemek kısmet olmadı.İlk fırsatta.Çok merak ediyorum.
İzleyin, Paris'in en iyi koku alan burnuna sahip gencin marifetleriyle sizde tanışın :)
İzlerseniz eğer film hakkındaki düşüncenizi merakla bekliyorum.
Harika filmdir ama kitabi daha harikadir:D
Arkadaş herkes mi bu kitabı okudu :)
Valla ya seve seve okuyacaktim ya da seve seve :D Almanca bölümünde olmanin yan etkileri.
Yorum Gönder